-
1 aklından geçmek
ду́мать, поду́мать -
2 aklından geçmek
v. cross one's mind -
3 aklından geçmek
to occur to one's mind -
4 geçmek
I vi1) gehen (-e in)bir şey aklından \geçmek ( fig) etwas durch den Kopf gehenbir şeyin yanından \geçmek an etw vorbeigehentünelden \geçmek durch den Tunnel gehen; ( taşıtla) durch den Tunnel fahren2) treten (-e in), schreiten (-e zu)eyleme \geçmek in Aktion treten, zur Tat schreitenilişkiye \geçmek in Verbindung treten, Kontakt aufnehmenoylamaya \geçmek zur Abstimmung schreiten3) ( intikal etmek) übergehenbabadan oğula \geçmek vom Vater auf den Sohn übergehendevlet eline \geçmek in die Hände des Staates übergehendüşman hücuma geçiyor der Feind geht zum Angriff überdüşman(ın) tarafına \geçmek zum Feind überlaufen, ins feindliche Lager überwechselnrenkler birbirinin içine geçiyor die Farben gehen ineinander überuçak inişe geçti die Maschine setzt zur Landung an5) ( sözü edilmek) erwähnt werden, fallenadı geçti/geçmedi sein Name wurde erwähnt/nicht erwähnt, sein Name ist gefallen/nicht gefallenadın listede geçmiyor dein Name ist in der Liste nicht aufgeführt6) ( bir yere gidip oturmak) einnehmen (-e)yerlerinize geçiniz! nehmt eure Plätze ein!7) ( tarihe) eingehen (-e in)adı tarihe \geçmek in die Geschichte eingehen8) ( geçerli olmak) gültig seinbu para artık geçmiyor diese Währung ist nicht mehr gültigmodası \geçmek aus der Mode kommen9) ( iyi, hadisesiz \geçmek) verlaufenkendinden \geçmek ( bayılmak) in Ohnmacht fallen; ( coşkuya kapılmak) außer sich geraten, (ganz) aus dem Häuschen geraten; ( uyuya kalmak) einnickenüç gün geçti drei Tage sind vergangenvakit nasıl geçiyor wie die Zeit vergeht12) başından \geçmek erlebenyol gölün yanından geçer der Weg führt an einem See vorbeiyol ormanın içinden geçer der Weg führt durch den Waldsansürden/sınırdan \geçmek die Zensur/Grenze passierenII vt1) überholen2) ( sınavı) bestehensınavı 'orta' ile \geçmek die Prüfung mit 'befriedigend' bestehen3) ( köprüyü) überquerensokağı geçerken beim Überqueren der Straße -
5 διανοούμαι
aklından geçmek -
6 pass cross sb's mind
aklindan geçmek -
7 pass through sb's mind
aklindan geçmek -
8 akıl
ра́зум (м) ум (м)* * *выпад. -klı1) ум, ра́зумaklı başka yerde — его́ голова́ за́нята други́м
2) па́мятьaklından çıkarmamak — не забыва́ть, держа́ть в голове́
adı aklımda kalmadı — его́ и́мя вы́скочило у меня́ из головы́
3) сове́тakıl almak — получи́ть сове́т
akıl danışmak — сове́товаться
akıl vermek — посове́товать, пода́ть мысль
••akıl için tarik / yol birdir — погов. у разу́мных то́лько оди́н путь
akıl para ile satılmaz — погов. ум за де́ньги не ку́пишь
akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış / beğenmiş — посл. ка́ждый счита́ет себя́ умне́е други́х
akıl yaşta değil, baştadır — погов. му́дрость в голове́, а не в бороде́
akıl kişiye sermayedir — погов. ум - бога́тство челове́ка
akıl akıldan üstündür — погов. ум хорошо́, а два - лу́чше
- bunu aklım almıyorakıl kişiye sermayedir — погов. ум - бога́тство челове́ка
- akıl almaz
- aklı başında
- aklı başında olmamak
- aklı başında değil
- aklı başından gitmek
- aklını başına almak
- aklını başına toplamak
- aklını başına devşirmek
- aklını başka yere vermek
- aklını bozmak
- aklını çalmak - aklı dağılıyor
- aklım duruyor
- akıllara durgunluk vermek
- aklına düşmek
- akıl erdirmemek
- bu işe aklım erdirmiyor - aklı fikri... de
- aklından geçirmek
- aklından geçmek
- aklına gelmek
- aklına getirmek
- aklı gitti
- akıl hastalığı
- akla hayale gelmez
- aklını kaçırmak
- aklını oynatmak
- akıl kârı değil
- aklı kesmek
- akıl öğretmek
- aklını peynir ekmekle yemiş
- aklına sığmamak
- akla sığmaz
- aklını şaşırmak
- aklı şaşmak
- aklı takılmak
- aklının terazisi bozuldu
- aklına uymak
- aklına yelken etmek
- aklı yerinde değil
- aklı zıvanadan çıkmak
- aklından zoru olmak -
9 akıl
akıl < aklı> Verstand m (Intelligenz, Geist); Vernunft f (Einsicht); Gedächtnis n, Erinnerung f; Gedanke m; Klugheit f, Weisheit f; Ratschlag m;akıl almaz unbegreiflich, unvorstellbar;akıl danışmak um Rat fragen;akıl defteri Notizbuch n;-e akıl erdirememek nicht begreifen können;-i akıl etmek kommen auf (einen Gedanken);akıl hastalığı Geisteskrankheit f;akıl hastanesi psychiatrische Klinik;akıl hocası scherzh ein schöner Ratgeber;akıl istemek um Rat fragen;akıl kârı iş vernünftig, machbar;akıl kutusu scherzh Alleswisser m, -in f;akıldan çıkarmak sich (D) aus dem Kopf schlagen;akla gelmez unvorstellbar, unwahrscheinlich;akla sığmaz unvorstellbar, immens;akla yakın einleuchtend, plausibel;-i aklı almamak etwas nicht begreifen können;aklı başında vernünftig;aklı başında olmamak nicht logisch denken können;aklı (başından) gitmek aus der Fassung geraten;aklı bokuna karışmak vulg vor Angst den Kopf verlieren;aklı durmak baff sein;-e aklı ermek begreifen (fassen) können (A); verständig werden;b-nin aklı fikri -de jd denkt nur an (A);-i aklı kesmek einsehen;aklı oynamak den Verstand verlieren;-in aklı sıra wie er glaubt;-e aklı yatmak vertrauen (auf A);-in aklına esmek jemandem einfach in den Sinn kommen;aklına gelmek jemandem einfallen, in den Sinn kommen;bş-i aklına koymak sich (D) etwas in den Kopf setzen;bu benim aklıma sığmıyor das will mir nicht in den Kopf;aklına yazmak sich (D) einprägen;-i aklında tutmak sich (D) merken (A); (im Kopf) behalten;-i aklından geçirmek sich (D) etwas durch den Kopf gehen lassen;b-nin aklından geçmek jemandem durch den Kopf gehen;aklını başına almak oder toplamak Vernunft annehmen, zur Einsicht kommen;-in aklını beğenmemek sich mit jemandes Idee nicht anfreunden können;-le aklını bozmak versessen sein (auf A);-in aklını çekmek jemandem abraten, jemandem einen Plan ausreden;b-nin aklını bş-e çelmek jemanden verführen ( oder überreden) zu etwas;aklını oynatmak den Verstand verlieren -
10 have (half) a mind to
(to feel (slightly) inclined to (do something): I've half a mind to take my holidays in winter this year.) aklından geçmek, biraz istekli/niyetli olmak -
11 have (half) a mind to
(to feel (slightly) inclined to (do something): I've half a mind to take my holidays in winter this year.) aklından geçmek, biraz istekli/niyetli olmak -
12 cross one's mind
aklına gelmek, aklından geçmek -
13 cross one's mind
aklına gelmek, aklından geçmek -
14 думать
düşünmek,aklından geçirmek; sanmak; şüphelenmek* * *несов.; сов. - поду́мать1) врз düşünmek; aklından / içinden geçirmek, aklından / içinden geçmekснача́ла поду́май, пото́м говори́ — önce düşün, sonra söyle
ты и о себе́ поду́май — kendini de düşün
ты об э́том не ду́май! — onu düşünme sen!
молоде́ц па́рень! - поду́мал я — aferin çocuğa!, diye geçirdim içimden
о чём ты ра́ньше ду́мал?! — daha önce aklın neredeydi?!
я ду́маю пое́хать в дере́вню — köye gitmeyi düşünüyorum
я и не ду́мал отдыха́ть / об о́тдыхе — dinlenmeyi düşünmemiştim bile / aklımdan bile geçirmemiştim
я и не ду́маю остава́ться — hiç de kalacak değilim
всё мог поду́мать, то́лько не э́то — her bir şey aklıma gelirdi de böylesi gelmezdi
то́лько не поду́май, что я отка́зываюсь — sakın aklına vazgeçtiğim gelmesin
э́того никто́ не ду́мает де́лать — hiç kimse bunu yapmayı aklına getirmez
дай, ду́маю, посмотрю — bir göreyim dedim
дай, ду́маю, немно́го пройду́сь — biraz dolaşayım dedim
2) (полагать, считать) sanmak; demekя ду́мал, что ты уе́хал / ушёл — seni gitti sandım
как ты ду́маешь? — ne dersin?
я ду́мал, что ему́ два́дцать (лет) — onu yirmisinde sandım
ду́маешь, я не по́нял? — anlamadım mı sandın?
я так и ду́мал — tahmin etmiştim
как ты ду́маешь, полу́чится / вы́йдет? — olur mu dersin?
не ду́маю — sanmam; şüpheli
кто бы тогда́ / в то вре́мя мог поду́мать, что... — o zamanlar kim derdi ki...3) разг. ( подозревать) şüphelenmekна кого́ ты ду́маешь? — kimden şüpheleniyorsun?
••я ду́маю! (конечно) — ona ne şüphe!
не до́лго ду́мая — bir iki demeden
ду́май, не ду́май - сто рубле́й не де́ньги — шутл. ne düşünüyorsun, binin yarısı beş yüz
-
15 Vogel
-
16 vorschweben
См. также в других словарях:
aklından geçmek — düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içinden geçmek — düşünmek, aklından geçmek İçinden geçip de bir türlü açığa vuramadığı sözleri, şimdi ezberlenmiş bir nutuk veya bir dua hâlinde söylüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer yarılıp içine girmek (veya geçmek) — 1) yitirilip bir türlü bulamamak 2) çok utanmak Hanımların içinde rezil olmuştur, yer yarılsa da içine geçsem diye aklından geçmiştir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendinden — zf. Kendi aklından, kendi kendine Biliyor da mı söylüyor yoksa kendinden mi uyduruyor? M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kendinden geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağlamak — 1. i 1) Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık. H. Taner 2) Elde etmek, sahip olmak ... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük… … Çağatay Osmanlı Sözlük